“Türkiye’de Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Hakkı Bakımından İdari Yargının Etkili Başvuru Yolu Olma Niteliği” Raporumuz Yayında!
Türkiye’de ifade özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı son yıllarda en fazla daralan özgürlük alanlarındandır ve hakkın özüne dokunan ya da ölçüsüz çeşitli ihlaller sıklıkla gündeme gelmektedir. Sadece 2016-2018 yılları arasında yaşanan olağanüstü hal rejiminde değil, olağanüstü halin kaldırılmasından sonra da toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde yasaklama ve erteleme uygulamaları son derece yaygındır. Pandemi sonrasında bu tür yasaklar pandemiyle mücadele kapsamında da uygulanabilmiştir.
Bu rapor, Türkiye’de toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yasaklanması veya ertelenmesine ilişkin işlemlere karşı açılan iptal davaları ile toplantı ve gösteri yürüyüşlerine müdahale veya güvenliğin sağlanmaması nedeniyle ortaya çıkan zararların tazmini istemiyle açılan tam yargı davalarının AİHS’in 13. maddesi ve Anayasa’nın 40.maddesi kapsamında etkili başvuru yolu olarak kabul edilip edilemeyeceğine odaklanmıştır.
Bu kapsamda; öncelikle Türkiye’de mevzuat ve bu işlemlere karşı başvuru yolları ile Eşit Haklar için İzleme Derneği tarafından toplanan ve 2018-2021 yıllarını içeren yasaklama kararı verileri incelenmiş; konuyla ilgili davalar hakkında bilgi sahibi olan avukatlarla görüşme yapılmış ve paylaştıkları dava dosyaları incelenmiştir.
Raporda, (I) daha az davaya konu olan ve son yıllarda uygulaması giderek artan biçimde genel veya özel yasaklama veya erteleme kararlarına karşı yargısal denetim yolunun ve (II) toplantı ve gösteri yürüyüşlerine yapılan haksız müdahalelerden doğan zararlarda tam yargı davalarının etkili bir yargısal yol olup olmadığı sorununa odaklanacaktır. Bu iki konudaki etkili yargısal denetim sorununun farklı açılardan ele alınması gerektiğinden, önce genel anlamda bir başvuru yolunun etkili olup olmadığının nasıl değerlendirilmesi gerektiği ele alınmış; daha sonra erteleme ve yasaklama kararlarına karşı açılan davalarda mevzuat açısından hangi durumlarda yürütmenin durdurulması mekanizmasının etkili olmayabileceğine, hem de uygulamadaki sorunlara ve ilgili mahkeme kararlarına değinilecektir.
Bu rapor, barışçıl toplantı ve gösteri hakkı izleme çalışmalarımız kapsamında Doç. Dr. D. Çiğdem Sever tarafından hazırlanmıştır.
Söz konusu raporun PDF formatına aşağıdaki linkten erişebilirsiniz.