Türkiye’de Ayrımcılık Algısı: Türleri • Failleri • Boyutları
Pek çok hak ihlaliyle harmanlanmış olarak karşımıza çıkan ayrımcılık, birçok uluslararası sözleşmede ve ulusal mevzuatta yasaklanmış olmasına karşın özellikle risk altındaki gruplar açısından sıklıkla karşılaşılan bir olgudur. Dezavantajlı grupların insan haklarına erişimini engelleyen ayrımcı pratikler giderek söz konusu gruplar tarafından kanıksanmakta, gündelik hayatın bir parçası olarak algılanmaktadır.
Artık gündelik hayatın olağan akışının bir parçası olarak karşılaştığımız, çoğunlukla üzerine düşünmediğimiz ayrımcılığı görünür kılmak ve ayrımcılıkla mücadele etmek eşitliğin tesisi açısından son derece önemlidir. Ne var ki ayrımcılığın toplumsal olarak içselleştirilmiş olması, mağdurlar için etkili önleme ve tazmin mekanizmalarının olmaması, mağdurlarının mevcut hak arama yollarına başvurmaması ayrımcılığı görünmez kılmaktadır.
Ayrımcı pratiklerin çoğunlukla ayrımcılığa maruz kalan ile failin karıştığı, belli bağlamlarda “mağdur” olanın bağlamlar farklılaştığında fail olabileceği karmaşık ilişki ağlarını içeren örüntüsü izlemeyi ve ayrımcılıkla mücadeleyi daha da çetrefilli hale getirmektedir. Söz konusu örüntülerin bir parça daha anlaşılır kılınmasının nasıl mümkün olabileceği düşüncesi, Türkiye genelinde bir araştırma yapma fikrinin doğmasının itici gücü oldu. Araştırmayı, Türkiye’de yasaklanan tüm ayrımcılık temellerini kapsayan araştırmaların yapılmamış olmasının eksikliğini de göz önünde bulundurarak planlanmaya çalıştık. Araştırmanın ayrımcılığın insanların zihinlerinde nasıl yer aldığı, ayrımcılıktan ne anladıkları ve toplumda yaygın olarak kimlere, hangi temellerde ayrımcılık uygulandığı, mağdurların ayrımcı pratikler karşısında aldıkları pozisyonların ne olduğunu kısmen de olsa ortaya koymasını hedefledik. Bu amaçla örneklem grubunu ve araştırmanın uygulanacağı il sayısını Türkiye genelini temsil edecek şekilde tespit ettik.
Araştırma, sadece faillere ya da ayrımcılığa maruz kalanlara odaklanmamakta aksine her grubun ayrımcılığa ilişkin deneyimlerini, duygularını, düşüncelerini keşfetmeyi ve bu hat üzerinden ayrımcılıkla mücadelede işlevsel olabilecek bulgulara ulaşmayı hedefledi.
Umuyoruz ki bu araştırma, ayrımcılık konusunda çalışan sivil toplum örgütlerine, akademisyenlere, karar alıcılara ve genel olarak da topluma bir izlek sunacaktır.
Sağladıkları finansal destek ile araştırmanın yapılmasını mümkün kılan Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’na, saha araştırmasını planlayan ve raporlayan Arş. Gör. Seçil Doğuç ve Doç. Dr. Cem Özatalay’a, saha araştırmasını gerçekleştiren Bulgu Araştırma Şirketine çok teşekkür ederiz.
Raporun PDF uzantılı haline sitemizin yayınlar bölümünden ya da bu bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.