BM Irk Ayrımcılığı Komitesi; Lozan Antlaşması diğer grupların azınlık olarak tanınmasını engellemez.

BM Irk Ayrımcılığı Komitesi 3 ve 4 Aralık 2015’te gerçekleştirdiği  oturumunda  Türkiye’nin  raporunu değerlendir ve 10 Aralık 2015’te toplanan oturumunda ön sonuç gözlem raporunu yayınladı. Derneğimizden 4 kişilik heyet 3-4 Aralık tarihinde gerçekleşen Türkiye oturumunu izlemiştir. ESHİD ve Göç Der’in komiteye  sunduğu Gölge Rapor Cenevre’de 3 Aralık tarihinde, Türkiye oturumu Devamı…

7 Haziran Seçimi Bağımsız Gözlem Raporu

Dünyanın birçok ülkesinde sivil toplum örgütleri seçim süreçlerinde insan hakları, seçme ve seçilme hakkına erişim, şeffaflık ve sonuçların güvenirliği bakımından Bağımsız İzleme ve raporlama yapıyor. Demokratik seçimler için uluslararası kriterlerden biri olarak da kabul edilen Bağımsız Seçim Gözlemi için belirlenmiş evrensel kriterler de mevcut. Türkiye’de Kadın, Engelli, İnsan Hakları, Zorunlu Devamı…

Yurtiçinde Oy Kullanacak Seçmenlere Çağrı

Dünyanın birçok ülkesinde sivil toplum örgütleri seçim süreçlerinde insan hakları, seçme ve seçilme hakkına erişim, şeffaflık ve sonuçların güvenirliği bakımından Bağımsız İzleme ve raporlama yapıyor. Demokratik seçimler için uluslararası kriterlerden bir olarak da kabul edilen Bağımsız Seçim Gözlemi için belirlenmiş evrensel kriterler de mevcut. Türkiye’de Kadın, Engelli, İnsan Hakları, Zorunlu Devamı…

Yurtdışında Yaşayan Seçmenlere Çağrı

Dünyanın birçok ülkesinde sivil toplum örgütleri seçim süreçlerinde insan hakları, seçme ve seçilme hakkına erişim, şeffaflık ve sonuçların güvenirliği bakımından Bağımsız İzleme ve raporlama yapıyor. Demokratik seçimler için uluslararası kriterlerden bir olarak da kabul edilen Bağımsız Seçim Gözlemi için belirlenmiş evrensel kriterler de mevcut. Türkiye’de Kadın, Engelli, İnsan Hakları, Zorunlu Devamı…

Demokratik Seçimler İçin Sivil Toplum Örgütlerine Çağrı

Dünyanın birçok ülkesinde sivil toplum örgütleri seçim süreçlerinde insan hakları, seçme ve seçilme hakkına erişim, şeffaflık ve sonuçların güvenirliği bakımından Bağımsız İzleme ve raporlama yapıyor. Demokratik seçimler için uluslararası kriterlerden bir olarak da kabul edilen Bağımsız Seçim Gözlemi için belirlenmiş evrensel kriterler de mevcut. Türkiye’de Kadın, Engelli, İnsan Hakları, Zorunlu Devamı…

EĞİTİMDE AYRIMCILIK RAPORU YAYINLANDI

Tarih Vakfı ve Uluslararası Azınlık Hakları Grubu (MRG) ortaklığında Avrupa Birliği’nin mali desteğiyle yürütülen “Türkiye’de Eğitim Sisteminde Eşitliğin İzlenmesi” adlı proje kapsamında hazırlanan, “Türkiye Eğitim Sisteminde Renk, Etnik Köken, Dil, Din ve İnanç Temelli Ayrımcılık” raporu kamuoyuyla paylaşıldı.

Türkiye’de Formel Eğitim Sisteminde Eşitliğin İzlenmesi için Sivil Toplumun Mobilize Edilmesi (Eğitimde Eşitliğin İzlenmesi) adlı projenin alan araştırması ve izleme ağı bileşenlerinin derlediği verilere dayanılarak hazırlanan rapor, 2014-2015 Eğitim ve Öğretim Yılında Türkiye’de resmi eğitim sisteminde renk, etnik köken, dil, din ve inanç temelli ne tür ayrımcılıkların var olduğunu ortaya koydu. Eğitimde Eşitliğin İzlenmesi Projesi Uluslararası Azınlık Hakları Grubu (MRG) ile Tarih Vakfı ortaklığında, Avrupa Birliği’nin mali desteğiyle 1 Mart 2014’ten bu güne yürütülen projenin sonuçları yakın zamanda Milli Eğitim Bakanlığı’na sunulacak.

30 Eylül 2015 Çarşamba günü Türkiye “Milli” Eğitim Sisteminde “Gayri Milliler” adı altında düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna sunulan rapor kapsamında incelenen konular arasında öne çıkan bazı başlıklar şöyle; 

Türk “Milli” Eğitiminin Amacı

Milli Eğitim Temel Kanunu’nda Türk milli eğitiminin temel ilkeleri sıralanırken, milli eğitim hizmetinin Türk vatandaşlarının istek ve kabiliyetleri ile Türk toplumunun ihtiyaçlarına göre düzenlendiği belirtiliyor. Anayasa ve Milli Eğitim Temel Kanunu’nda ülkedeki çoğulculuğa, farklılıklara ve barışa herhangi bir referans yapılmazken, aksine defalarca Türklük vurgusu yapılıyor; Atatürk milliyetçiliğine bağlılık temel bir amaç olarak düzenleniyor. Nitekim müfredat, ders programları ve ders kitaplarının içeriği de kanunda belirlenen amaca göre düzenleniyor. Son yıllarda müfredatta, ders kitaplarında ve etkinliklerde dini referansların arttığı dikkat çekerken, “Türk İslam” sentezi ideolojisinin yeniden kurgulanarak öğrencilere empoze edildiği gözlemleniyor. Eğitim-Sen’in 2014-2015 öğretim yılı ile ilgili raporuna göre eğitimde 4+4+4 sistemine geçilmesiyle beraber “dindar” ve “itaatkâr” bir nesil yetiştirmek hedeflendi, okulların önemli bir kısmının imam hatip lisesi ve ortaokuluna çevirmek konusunda önemli adımlar atıldı. Aynı rapora göre felsefe, bilim, sanat ve beden eğitimi derslerinin saat sayısı azalırken, dini içerikli derslerin sayısında artış görüldü.

Anadilde eğitim yoluyla anadilin öğrenilmesi

Anadilini eğitim sistemi dâhilinde öğrenmenin, daha önemlisi anadilinde eğitim görmenin, devletin resmi dilinden başka bir dili anadilleri olarak tanımlayan toplulukların dillerini korumalarının en önemli aracı olduğu söylenebilir. Bunun için günümüzde Türkiye’de de yok olmaya yüz tutmuş veya konuşan sayısı azalan dilleri anadilleri olarak kabul eden topluluklar başta olmak üzere pek çok topluluk, anadillerinin resmi eğitim sistemi içinde çocuklara öğretilmesini talep ediyor.

Katılımcılıktan uzak planlama ve uygulama

Öncelikle Yaşayan Diller ve Lehçeler seçmeli dil derslerinin müfredata alınması, uygulama ve planlaması sırasında, dili konuşan grupların temsilcileriyle herhangi bir istişare yapılmamıştır. Dolayısıyla bu dersler katılımcılıktan uzak bir şekilde geliştirilmiştir.

Seçmeli bir dersin açılması için en az 10 öğrencinin o dersi seçmiş olması şartı, söz konusu dersin açılmasını zorlaştırıyor

Diğer seçmeli derslerde olduğu gibi, seçmeli derslerden birinin bir okulda açılabilmesi için en az 10 öğrencinin dersi tercih etmesi gerekiyor. Özellikle nüfus olarak daha az veya dağınık olan ve anadili öğrenme konusunda henüz yeterli ilgiyi gösterebilecek durumda olmayan toplumsal gruplar için bu sınırlama büyük bir sorun olarak görülüyor.

Anadilinde eğitim yalnızca azınlık okullarında yapılıyor. Azınlık okulları da ciddi sorunlar yaşıyor. (daha&helliip;)

STÖ’ler Özel Güvenlik Bölgeleri için BM’ye Çağrı Yapacak

Değerli Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcileri, Marmara Göç İzleme Platformu ve Göç Platformu olarak 12-14 Ağustos tarihleri arasında geçici özel güvenlik bölgeleriyle ilgili raporlama yapmak üzere iki heyet oluşturarak Şırnak ve Tunceli illerine incelemelerde bulunduk. Ancak geçici güvenlik bölgelerinin ve sokağa çıkma yasaklarının giderek yaygınlaşan bir uygulamaya dönüşmesi, yaşanan çatışmaların giderek Devamı…

AĞİT ODIHR 7 HAZİRAN SEÇİM RAPORU

AĞİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu  7 Haziran Milletvekili Genel Seçimi final raporunu yayınladı. AĞİT raporu Türkiye seçim mevzuatı ve seçimlerin uygulanmasına bir dizi öneri yer almaktadır. Raporda 7 Haziran seçimleri için ; YSK kararlarının yargı denetimine açık olmaması, %10 seçim barajının çoğulcu demokrasiyi engellediği, kamu olanaklarının taraflı kullanımı, Devamı…

İnsan Hakları Kurumu: YSK Uygulaması Hak İhlali

İnsan Hakları Kurumu (İHK) derneğimizin 4 Mayıs 2015 tarihinde  yaptığı başvuruya ilişkin olarak verdiği kararla YSK’na  Seçmen Eğitimi’ni uluslararası standartlara uygun ve ayrımcılık yasağına riayet ederek yapması konusunda  tavsiyede bulunulmasına kararı verdi. Uluslararası sözleşmeler  seçme ve seçilme hakkına ilişkin düzenlemelerde seçim prosedürü ve seçimle ilgili materyallerin azınlık dillerinde de üretilmesini devletlerin yükümlülüğü Devamı…

7 Haziran’da Sandık Başında Anadilinizde Tercüman Hakkınızı Kullanın

SEÇİMLERDE BİR İLK “SANDIK BAŞINDA TERCÜMAN HAKKI” İstanbul’da yaşayan iki Kürt kadınının derneğimize Mart ayında yaptıkları başvuru ile başlattığımız hukuki süreç Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 27.5.2015 tarihinde aldığı 1040 sayılı kararı ile seçimlerde bir ilk gerçekleşecek. Okuma Yazma ve Türkçe Bilmeyen Seçmenlere Tercüman Talep Etme Hakkı 60 yaşındaki Z. D ve Devamı…